Beggining
File
Contact
Subscribe our Feed
Blogger
Beggining
Beggining
Beggining

23 Eyl 2010

Zavallının Tekisin Selçük Yula

Fenerbahçe'yi takip eden spor yazarlarından Selçuk Yula, Fotomaç Gazetesi'ndeki köşesinde yine o kendine has üslubu ile derbiyi yorumladı. Ancak Yula'nın yazısının bir bölümünde Beşiktaş camiası ve taraftarına ilişkin kullandığı ifadeler eski milli futbolcunun köşe yazarlığında ne denli farklı bir yeri olduğunu kanıtlar gibiydi.
İşte Yula'nın yazısının o bölümü ve Haber1903'ün cevabı.
KADIKÖY GERÇEĞİ
Schuster "yaralı hayvan" benzetmesini yaptı. Tercüme dedik. Tamam da üç gündür insan bir düzeltme yapmaz mı?
"Beşiktaş'ın Alman Teknik Direktörü Bern Schuster'in hiç kötü niyet beslemeksizin yaptığı açıklamaların neden bu kadar büyütüldüğünü bizler anlayamamıştık. Türkiye'ye yeni gelmiş, Fenerbahçe camiası ile henüz hiç olumlu ya da olumsuz anısı bulunmayan, hele hele hiç bir alıp veremediği olmayan bir ismin kullandığı atasözünde ülkemiz dışında hiç bir ülkede sakıncalı kabul edilmeyen 'hayvan' kelimesini kullanmasının meseleye dönüştürülmesinin sadece bir nedeni olabilir. Artniyet. Galibiyetten başka çıkış yolu bulunmayan çöküşteki Fenerbahçe'nin bunu bir motivasyon ya da aleyhte propaganda aracı olarak kullanmak istediğini sanırım herkes biliyor. Tabii Selçuk Yula ve onun gibi Fenerbahçelilere maç bittikten sonra da bunu kabul ettirmek zor."
Neyse, geçelim. Hilbert "Fener'i küçümsemiyoruz" der. "Allah, Allah!" Guti kendi oynadığı zaman, rakibiyken Bezilya Milli Takımı kaptanlığı yapan Alex'i "Tanımıyorum" der. Quaresma, İnönü'den başka yer görmediği için Türkiye'yi Beşiktaş zanneder...
"Tabii Selçuk Yula gibilere, Fenerbahçe Cumhuriyeti gibi Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesi olmayı bile hak eden büyük bir güç karşısında hiç bir rakibi beğendiremeyiz. Boşuna uğraşmayalım. Hele hele İspanya'da her attığı adım hala haber olan üç Avrupa şampiyonluğu ve sayısız kupanın sahibi Guti ve tüm Avrupa takımlarının hayranlıkla izlediği ve takibine aldığı kıtanın seyir zevki en yüksek futbolcularından Quaresma gibi yıldızlara sahip, Real Madrid'i İspanya şampiyonu yapan Schuster'in çalıştırdığı asırlık dev Beşiktaş, Selçuk Yula gibileri pek kesmez. Kendileri her ne kadar Beşiktaş'ı pek önemli bir rakip olarak görmeseler de sezon içinde en çok siyah beyazlıları alt etmek için çırpınır dururlar. Ayrıca, kariyeri boyunca Fenerbahçe'ye transfer olana dek, Parma'da oynadığı beş maç dışında Avrupa yüzü görmeyen Alex ile Real Madrid tarihinin en iyi oyuncuları arasına gösterlen kupa koleksiyoncusu Guti ve Barcelona, Chelsea ve Inter'de forma giymiş dünya üzerinde milyonlarca hayranı bulunan Quaresma'yı karşılaştırmak ne kadar doğrudur yorumu futbolseverlere bırakıyoruz."
Maça erken gittim. Bu dörtlünün Saracoğlu'nda tribünlere, taraftara, açılan dev bayraklara nasıl hayranlıkla bakıp birbirlerine gösterdiklerini görmenizi isterdim. Onlar da artık Kadıköy gerçeğini öğrenmiş, bir gün burada görev yapmayı uman ve bekleyen içimizdeki mutlu yabancılardan oldular. Bu arada 43 bin bilet satıldı. "Tribünler boş" yaygarası yapanlar herhalde sadece dışarda kalanların İnönü'yü dolduracak sayıda olduğunu görmüşlerdir.
"Bizler de zaten siyah beyazlıların ünlü yıldızlarının, tüm dünyanın hayranlıkla izleyip, en ateşli tribünler listelerinde zirveye taşıdığı, sırf şovlarını izlemek için dahi seyirci çektiği bilinen, bir dakika dahi yerinde durmayan, susmayan Beşiktaş taraftarı yerine, sadece gollerde sesi çıkan Fenerbahçe taraftarını tercih edeceğini tahmin ediyorduk. Hem zaten Beşiktaş'ın tezahüratlarını çalıp çırpıp kendilerine uyarlayan Fenerbahçe tribünleri bunu sonuna kadar hakediyorlar. Ayrıca Beşiktaş'ın dünyaca ünlü yıldızları, geçen sezonun sonundaki, tüm dünyada beğeniyle izlenen ve haber bültenlerine konu olan 'şanlı' şampiyonluk kutlamalarını ve timsah şovu da mutlaka kaçırmamışlardır. Bu unutulmaz kutlamanın da, bu hayranlığa büyük katkısı olmuştur herhalde...Tabii Yula'nın Fenerbahçe Stadı'nı dolduran taraftara, Beşiktaş'a gönderme yaparak söylediği güzel sözlere de bir cevap vermek isteriz. Sayın Yula, Fenerbahçe taraftarının Beşiktaş taraftarından daha çok takımına sahip çıktığını ima etmeye çalışıyor herhalde. Ama ona ve Roberto Carlos'un imza töreni için toplanan altı bin kişi ile övünen Fenerbahçe camiasına, Quaresma ve Guti'nin imzasında İnönü'yü dolduran 22 bin Kartal'ı hatırlatmak isteriz. Sizce hangi takımın futbolcusu taraftardan daha çok etkilenmiştir.
Sonuç olarak biz Haber1903 olarak sayın Selçuk Yula'nın bu yazıyı kaleme alırken hangi ruh halinde olduğunu çok merak ediyoruz."

NOT: Selçuk Yula(Youla)'ya burdan sesleniyorum.''Lütfen bir daha kafalar güzelken kalemi ele almayalım...''

HABER1903

Share |

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızı bekliyoruz...