Beggining
File
Contact
Subscribe our Feed
Blogger
Beggining
Beggining
Beggining

29 Eyl 2010

Taraftar Odası Programı Beşiktaş - Fenerbahçe Maçı

0 yorum


Kanal 24'ten yeni bir spor programı, Taraftar Odası. Takımınızın oynadığı maçlar sırasında rakip takım taraftarıyla bir odanın içinde televizyonun karşısına geçiyorsunuz ve 90 dakika boyunca sevincinizi, üzüntünüzü, kızgınlığınızı kameranın karşısında en doğal halinizle yaşıyorsunuz. Rakibi sinirlendirmek de işin cabası.

28 Eyl 2010

Geçmiş Zaman Olur ki...

0 yorum


Cristiano Ronaldo & Ricardo Quaresma

27 Eyl 2010

Hedef Dublin

0 yorum


Karakartallara, Rapid Wien karşısında başarılar...

İyiki Doğdun Quaresma

0 yorum


Beşiktaşımızın yıldızı Ricardo Andrade Quaresma Bernardo 26 Eylül'de 27. yaşgününü kutladı.Biz de buradan kendisine mutlu sağlıklı ve başarılı bir ömür geçirmesi dileğiyle İyiki doğdun Quaresma veya da başka bir deyişle ''felız anıversarıo Rıcardo Quaresma''

26 Eyl 2010

Abdullah Avcı Yere Yatsana

5 yorum



Günlerden pazar ve tarih 26 Eylül 2010.Bir Galatasaray-İBB maçı daha ve İBB'nin başında Abdulah Avcı.Maç başlıyor ve sahada Belediye diye bir takım yok.Hani o Beşiktaş maçlarında ısıran her türlü şerefsizliği yapan yerden kalkmayan futbolu çirkinleştiren Belediye.Fenerbahçe'de aynı muameleyi yapan Belediye.İlk yarıda gelen 3 gol ve her zamanki gibi Abdullah Avcı'nın takımına karşı rahat bir galibiyet elde eden Galatasaray.Burda en önemli nokta Belediye'nin kılını kıpırdatmaması ve hiç mücadele yapmaması.Ancak Abdullah Avcı'ya bunlar söylendiğinde bahanesi belli ''Benim çocuğum Beşiktaş altyapısına gidiyo...''.Alda şu altyapıdan kurtulalım çocuğunu.Ya da ota boka çocuğunu sürme , demagoji yapma.

Sayın A.A lütfen futbolcularınıza şerefli bir şekilde futbol oynamayı ve futbolun yatarak oynanmadığını öğretin...

Şampiyon Beşiktaş Bu Sene - Video

0 yorum


Antalyaspor maçıyla birlikte kapalıda ''Şampiyon Beşiktaş Bu Sene'' tezahüratı dillendirilmeye başlandı.

İşte o malum bestenin sözleri

Siyah Beyaz Rengine, 
Aşığız Beşiktaş İsmine, 
Hayalim 4 Kelime Oda Şöyle;
Şampiyon Beşiktaş Bu Sene!





25 Eyl 2010

Avcı Quaresma - Video

0 yorum


Quaresma içindeki "avcı kimliğini" ortaya çıkardı ve milyonların gözünün önünde bunu sergiledi. Quaresma maç devam ederken sahadaki bir martıyı eliyle yakalayarak güvenlik görevlilerine teslim etti. İlginç saniyeler objektiflere yansıdı.
Kısacası Quaresma noktayı koydu ve 'İNÖNÜ'DE KARTALDAN BAŞKA KUŞ UÇAMAZ' dedi.Anlaşılan o ki Q7 martılara karşı.

''Adam daha ne yapsın beyler''




Seviyoruz Seni Hakan Arıkan

1 yorum


Maçta yaptığı hatayla golü yememize sebep olsa da onun değerini bilmeliyiz.Ne olursa olsun içimdeki Hakan Arıkan sevgisi hiç azalmadı o malum maçtan sonra bile savunmuştum Hakan'ı.
3 tane birbirinden iyi kalecimiz var.Herkese nasip olmaz...

Beşiktaş:2 - Antalya:1 ve Ernst Hernandez

2 yorum


Fabian Ernst

O, Beşiktaş'ın yılmak bilmeyen savaşçısı,deyimi yerindeyse orta sahamızın döt kemiği.Bugün yeni bir meziyetini daha gördük Guti'nin yokluğunda.Bobo'ya yaptığı 2 muhteşem asistle galibiyeti getiren isimdi.Teşekkürler Panzer...

Golde Suç Kimin

Hilbert gerekli zamanda gerekli şekilde topla rakip arasına girdi ancak Hakan çıkmaması gereken bir topa çıktı.2. golü bulmamızın ardından Arıkan ağlamaklı bir sevinç yaşadı.Derhal olarak Hakan'a psikolojik destek gerekiyor.Aksi takdirde Avni Aker'de kalesinde devleşen Hakan'ı mumla arayabiliriz.

Karşılaşmadan sonra yayıncı kuruluşa açıklamalarda bulunan Fabian Ernst;

'Bende çok mutluyum görev almaktan. Benim de yorulduğum ve forma giyemediğim maçlar olacaktır. Ama ben şuan çok mutluyum oynamaktan. Guti'den pas atmayı çabuk öğreniyorum. Ondan bazı şeyleri öğrenmeye çalışıyorum. Sadece bu maç için değil tüm karşılaşmalar zor. Birinci golden sonra ikinci golü de bulsaydık bizim için çok daha rahat olacaktı. Bu akşam kazandığımız için çok mutluyuz.' diyerek sözlerini noktaladı.

Quaresma'nın elinden martı da kurtulamadı








24 Eyl 2010

Senelerden 1983, Tarih 26 Eylül

1 yorum



Tarih 3 Ekim 2007

Bir adam çıkıyor Şeref Beyin çimlerine, lakabı Harry Potter, Portekiz'de tozu dumana katan adam. Yer yerinden oynarken, son dakikalarda biz nefesimizi tutmuşken, o bizim nefesimizi kesiyor. Ağlara gönderiyor topu. Sergilediği muhteşem futbol bir yana efendi hareketleriyle dikkat çekiyor. Maç bitiyor o adam soyunma odasına gitmeden evvel formayı golü attığı rakip takım taraftarına atıyor, onlara hayran kalarak tünelin karanlığında kayboluyor... Yıllar sonra Beşiktaş formasını giydiğinde ise bunu şöyle anımsıyordu; "Porto formasıyla inönü'ye çıktığım maç unutulmazdı. Çünkü deplasmandasın son anda gol atıyorsun ve bütün stad seni alkışlıyor..."

Sonra tam 3 yıl...

3 yıl boyunca Beşiktaş taraftarı onu hayranlıkla izliyor. Bu 3 yıl içerisinde o adam dünyanın en yetenekli oyuncularından biri olarak Inter'e gidiyor. Ama o duygusal genç orada mutlu olamıyor, bunalıyor, yitiyor aralarında. Haziran 2009'a geliyoruz. Biri fısıldıyor onun adını bir gece ansızın. Ve işte öyle başlıyor taraftarın ona olan yadsınamaz aşkı.


Kim önerilse istenmiyor. Kim teklif edilse istenmiyor. "O gelsin, sadece Quaresma gelsin. Başkası gelmesin." Önce şampiyonluk kutlamalarında bağrılıyor ismi, sonra 3 ay boyunca gece ve gündüz her ortamda. Ama olmuyor, o adam gelmiyor. Hayaller bir kez daha kül oluyor.

Şüphesiz dünyada bir ilk oluyor. Bir kulübün taraftarı daha önce kendi formasını hiç giymemiş olmasına rağmen bir oyuncunun gelmesi için resmen baskı yapıyor. Onun ismi geçen tezahüratlarla mesaj veriyor.

Aradan 8 ay geçiyor. Sabah kalkıyoruz gazetelere bakıyoruz. Tarih 16 nisan. Beşiktaş yönetimi Quaresma için İtalya'da! Yine o heyecan tüm yüreğimizi kaplıyor, soruyoruz "Ya bu sefer olursa?"

Uykusuz geceler, ümitler, gelmesi için edilen dualar... Tam kopma noktasına gelmişken umutlar, bir pazar günü öğlen vakti onun adı geçiyor dünya ajanslarında Beşiktaşlı olarak. İnanamıyor kimse, dünyanın en yetenekli adamlarından biri, taraftarın daha gelmeden gönül koyduğu esmer çocuk artık siyah-beyaz formayla estirecek rüzgarını.

Ve İstanbul'a basıyor ayağını hemde en şaaşalısından. İlk sözleri "Beşiktaş için kanımı bile akıtacağım" oluyor. Beşiktaş taraftarı ise biliyor ki, yapacak, ona inanıyor. Çünkü hep inanmıştı. Ve aradan geçen 4 ayda ona bu kez daha bir fazla, daha bir yürekten inanıyor.

İnönü stadına çıktığı anda gözleri parlayan, taraftarlar arasında muhteşem bir çekim olan, forması için arması için canını dişine takarak bir mücadele veren asil adam. Beşiktaş formasıyla efsane olacak, ileride torunlarımıza gözlerimiz bir noktaya dalarak anlatacağımız sihirbaz adam.

Portekiz basınına "Beşiktaş bana Inter'de kaybettiğim futbol oynama coşkusunu geri verdi" diyen adam.

"İmza törenimin olduğu gün, hayatıma damga vuran olaylardan biriydi. Ben o gün kendimi Beşiktaşlı, onlardan biri gibi hissettim.", "Bir futbolcunun isteyeceği en yüksek seviye sahaya girdiğinde tüm stadın ismini bağırmasıdır. Ben bunu Beşiktaş'ta yaşadım." diye aşkının bizler kadar olduğunu ifşa eden adam.

Fenerbahçe maçında saha kenarına geldiğinde kendisine küfreden Fenerbahçe taraftarına armasını göstererek en asil cevabı veren adam.

"Savunma yapmıyor" denilene inat, Şeref beyin çimlerinde kaptırdığı topu 70 metre kovalayan adam.

"Vikingur maçında penaltıyı kaçırdığımda başımı kaldırıp taraftara bakamadım. Ama onlar hala benim adımı bağırıyorlardı, inanamadım" diyen adam.

Ve ondan bir sonraki maçta topu ağlara gönderip taraftara borcunu ödemek için adeta yırtınan, attığı golden sonra çılgınca taraftara koşarak "güzel futbolcu golden sonra tribüne koşandır" tezini ortaya koyan, formasına sımsıkı sarılarak, öpen adam.

İnsanların hakkını veren bayram olduğunu öğrenince Ümraniye'deki personele cebinden yardım yapan, hakkı her zaman veren takımın asıl "işçi"lerinden Süreyya ile abi-kardeş kıvamında dost olan adam.

Beşiktaş bu sezonki tek yenilgisini alırken, maçın sonlarında bile depar atan, skoru değiştiremediği, takımı yenildiği için nerdeyse ağlayacak gibi bakan adam.

Kendisine sorulan soruya; "Beşiktaş taraftarı beni, ben Beşiktaş taraftarını coşturuyorum" diye cevap veren "taraftar" adam.

Beşiktaş'a imza attığın gün sen yeniden doğdun, Ama bir tarih daha var ki; 26 Eylül 1983, o gün gözlerini açtın.

Kimsenin inanmadığı anda sana inan biz,İnandığımız gerçek seni bizlere gösteren sen.

Oynadığın futbol bir kenara adamlığınla ruhunla bu taraftarın efsanesi olmaya aday olan sen,Seni kalbimizdeki en güzel yerlerin birinde tahta oturtan biz!

Bundan böyle ne olursa olsun,Sakın korkma, bu taraftar her zaman ama her zaman yanında!

Uzun lafın kısası,Doğum günün kutlu olsun can çocuk,Seninle gurur duyuyoruz!

İyi ki geldin,iyi ki buradasın.Birlikte nice yıllara...

Yazan: Forza Beşiktaş'tan Mehmet Guren

Kazım Kanat...

0 yorum


Aramızdan ayrılışının 2. yılında saygıyla andığımız güzel insan.Kansere karşı bile Beşiktaşlı duruşundan ödün vermedi, senelerce mucadele etti.Beşiktaşlılık da bütün olumsuzluklara rağmen hayata direnmek değil mi? Ruhun şad mekanın cennet olsun Kazım abi..



Kırık kolumuz kanadımız 
Değil 2 sene bir ömür de geçse 
Unutmayacağız seni Kazım Abi


23 Eyl 2010

Zavallının Tekisin Selçük Yula

0 yorum

Fenerbahçe'yi takip eden spor yazarlarından Selçuk Yula, Fotomaç Gazetesi'ndeki köşesinde yine o kendine has üslubu ile derbiyi yorumladı. Ancak Yula'nın yazısının bir bölümünde Beşiktaş camiası ve taraftarına ilişkin kullandığı ifadeler eski milli futbolcunun köşe yazarlığında ne denli farklı bir yeri olduğunu kanıtlar gibiydi.
İşte Yula'nın yazısının o bölümü ve Haber1903'ün cevabı.
KADIKÖY GERÇEĞİ
Schuster "yaralı hayvan" benzetmesini yaptı. Tercüme dedik. Tamam da üç gündür insan bir düzeltme yapmaz mı?
"Beşiktaş'ın Alman Teknik Direktörü Bern Schuster'in hiç kötü niyet beslemeksizin yaptığı açıklamaların neden bu kadar büyütüldüğünü bizler anlayamamıştık. Türkiye'ye yeni gelmiş, Fenerbahçe camiası ile henüz hiç olumlu ya da olumsuz anısı bulunmayan, hele hele hiç bir alıp veremediği olmayan bir ismin kullandığı atasözünde ülkemiz dışında hiç bir ülkede sakıncalı kabul edilmeyen 'hayvan' kelimesini kullanmasının meseleye dönüştürülmesinin sadece bir nedeni olabilir. Artniyet. Galibiyetten başka çıkış yolu bulunmayan çöküşteki Fenerbahçe'nin bunu bir motivasyon ya da aleyhte propaganda aracı olarak kullanmak istediğini sanırım herkes biliyor. Tabii Selçuk Yula ve onun gibi Fenerbahçelilere maç bittikten sonra da bunu kabul ettirmek zor."
Neyse, geçelim. Hilbert "Fener'i küçümsemiyoruz" der. "Allah, Allah!" Guti kendi oynadığı zaman, rakibiyken Bezilya Milli Takımı kaptanlığı yapan Alex'i "Tanımıyorum" der. Quaresma, İnönü'den başka yer görmediği için Türkiye'yi Beşiktaş zanneder...
"Tabii Selçuk Yula gibilere, Fenerbahçe Cumhuriyeti gibi Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesi olmayı bile hak eden büyük bir güç karşısında hiç bir rakibi beğendiremeyiz. Boşuna uğraşmayalım. Hele hele İspanya'da her attığı adım hala haber olan üç Avrupa şampiyonluğu ve sayısız kupanın sahibi Guti ve tüm Avrupa takımlarının hayranlıkla izlediği ve takibine aldığı kıtanın seyir zevki en yüksek futbolcularından Quaresma gibi yıldızlara sahip, Real Madrid'i İspanya şampiyonu yapan Schuster'in çalıştırdığı asırlık dev Beşiktaş, Selçuk Yula gibileri pek kesmez. Kendileri her ne kadar Beşiktaş'ı pek önemli bir rakip olarak görmeseler de sezon içinde en çok siyah beyazlıları alt etmek için çırpınır dururlar. Ayrıca, kariyeri boyunca Fenerbahçe'ye transfer olana dek, Parma'da oynadığı beş maç dışında Avrupa yüzü görmeyen Alex ile Real Madrid tarihinin en iyi oyuncuları arasına gösterlen kupa koleksiyoncusu Guti ve Barcelona, Chelsea ve Inter'de forma giymiş dünya üzerinde milyonlarca hayranı bulunan Quaresma'yı karşılaştırmak ne kadar doğrudur yorumu futbolseverlere bırakıyoruz."
Maça erken gittim. Bu dörtlünün Saracoğlu'nda tribünlere, taraftara, açılan dev bayraklara nasıl hayranlıkla bakıp birbirlerine gösterdiklerini görmenizi isterdim. Onlar da artık Kadıköy gerçeğini öğrenmiş, bir gün burada görev yapmayı uman ve bekleyen içimizdeki mutlu yabancılardan oldular. Bu arada 43 bin bilet satıldı. "Tribünler boş" yaygarası yapanlar herhalde sadece dışarda kalanların İnönü'yü dolduracak sayıda olduğunu görmüşlerdir.
"Bizler de zaten siyah beyazlıların ünlü yıldızlarının, tüm dünyanın hayranlıkla izleyip, en ateşli tribünler listelerinde zirveye taşıdığı, sırf şovlarını izlemek için dahi seyirci çektiği bilinen, bir dakika dahi yerinde durmayan, susmayan Beşiktaş taraftarı yerine, sadece gollerde sesi çıkan Fenerbahçe taraftarını tercih edeceğini tahmin ediyorduk. Hem zaten Beşiktaş'ın tezahüratlarını çalıp çırpıp kendilerine uyarlayan Fenerbahçe tribünleri bunu sonuna kadar hakediyorlar. Ayrıca Beşiktaş'ın dünyaca ünlü yıldızları, geçen sezonun sonundaki, tüm dünyada beğeniyle izlenen ve haber bültenlerine konu olan 'şanlı' şampiyonluk kutlamalarını ve timsah şovu da mutlaka kaçırmamışlardır. Bu unutulmaz kutlamanın da, bu hayranlığa büyük katkısı olmuştur herhalde...Tabii Yula'nın Fenerbahçe Stadı'nı dolduran taraftara, Beşiktaş'a gönderme yaparak söylediği güzel sözlere de bir cevap vermek isteriz. Sayın Yula, Fenerbahçe taraftarının Beşiktaş taraftarından daha çok takımına sahip çıktığını ima etmeye çalışıyor herhalde. Ama ona ve Roberto Carlos'un imza töreni için toplanan altı bin kişi ile övünen Fenerbahçe camiasına, Quaresma ve Guti'nin imzasında İnönü'yü dolduran 22 bin Kartal'ı hatırlatmak isteriz. Sizce hangi takımın futbolcusu taraftardan daha çok etkilenmiştir.
Sonuç olarak biz Haber1903 olarak sayın Selçuk Yula'nın bu yazıyı kaleme alırken hangi ruh halinde olduğunu çok merak ediyoruz."

NOT: Selçuk Yula(Youla)'ya burdan sesleniyorum.''Lütfen bir daha kafalar güzelken kalemi ele almayalım...''

HABER1903

Haksız Rekabet

2 yorum



Galatasaray'ın stadı 2. devreye kadar hazır olacakmış.Bir sorum olacak.Benim ödediğim vergilerle rakibimin stadı yaptırılıyor.Benim taraftarı olduğum kulübün kendi kasasından çıkacak paralarla stadını yenilemesine izin verilmiyor.Bu nasıl bir çelişkidir...Haksız rekabet daha güzel ortaya konamaz...

22 Eyl 2010

Tek Rakibi THY

0 yorum


Fenerbahçe-Beşiktaş derbisinde kameralara yansıyan o güzel an.Hakikaten de tek rakibi Turkish Airlines.Aksini iddia eden varsa gelsin...

Derbi Maçı Sonrası Makara - Video

0 yorum



Bir derbi maçı daha iyisiyle kötüsüyle geride kaldı.Maçlarda tribünlerden taraftarların telefonları vasıtasıyla çekilen videolar hep ilgi çekmiştir.Bunlardan biride aşağıdaki linkte bulunmakta.İzlemeniz tavsiye edilir.

Favori gırgırım : Şampiyon fener en büyük fener yanlış anons ulan himneler :)

21 Eyl 2010

Fatih Doğan Beşiktaş Düşmanıdır.

0 yorum



Beşiktaş kaptanı İbrahim Toraman, dün antrenman sonrasında Sabah Gazetesi muhabiri Fatih Doğan'a sert tepki göstererek "Neden Beşiktaş düşmanlığı yapıyorsun. Benimle konuşmadan haber yapıyorsun. Birde utanmadan karşıma çıkıyorsun. Bu ne vurdumduymazlık. Neden benim söylemediğim sözleri yazıyorsun. Elini başını oynatma. Rakip sahada maç 1-1 bitmiş hala beni kullanıyorsun. Kimse Beşiktaş kulübünden üstün değildir. Beşiktaş bu kadar başıboş değildir. Bırak Beşiktaş düşmanlığını" diyerek sert tepki gösterdi. Fatih Doğan ise haberi kendisinin yazmadığını içerden yazdıklarını belirterek kendisini savunmasıda dikkat çekti. İbrahim Toraman ise "haberin altında Fatih Doğan yazıyor" diyerek tepkisini sürdürdü.

Not: Fatih Doğan bir Beşiktaş muhabiri olarak anılıyor.Ancak nedense yaptığı her haber Beşiktaş'ın aleyhinde.Demek ki bazıları da böyle kazanıyor...


Fotoğraf maraton.com.tr 'den alınmıştır.

40 Yıllık Beşiktaşlı Gibi...

2 yorum


Kadıköy'de dakika 82, maçı canlı izleyenler bu anı iyi bilirler.

Quaresma korneri kullanmadan önce duasını okudu, topu öptü ve korneri kullandı. Sana ne desek az adamım. Sanki 40 yıllık Beşiktaşlısın.

20 Eyl 2010

Maç İstatistikleri

0 yorum


Ezici üstünlüğümüzü istatistiklere de yansıtarak geçen seneki defansif kimliğinden kurtulan Beşiktaşımızı bu günlere getiren Sarı Meleğimizi de tebrik etmeden geçemeyeceğim.İyi ki geldin Schuster...


Fenerbahçe - Beşiktaş Maçı Değerlendirmesi

0 yorum



Dünkü maçta neler oldu.

-Fenerbahçeli futbolcular Beşiktaş oyunu hızlandırdığı anda yatmaya başladı.


-Volkan defalarca hakeme hakaret etti.Lig Tv sırf Volkan yüzünden bile RTÜK'ten ceza yiyebilir.


-Hakem Cüneyt Çakır bütün insiyatiflerini Fenerbahçe'den yana kullandı.


-İbrahim Üzülmez hayatı boyunca ilk kez sağ kanat oynadı.


-Guti'ye yaşlı diyenler amuda kalktı.


-Fenerbahçe tam bir Anadolu takımı gibi oynadı.


-Bilica penaltı noktasını kazmadı.


-Maçın yaklaşık 65 dakikasında baskı kuran bir Beşiktaş vardı.


-''Beşiktaş daha güçlü rakiplerle oynamadı ki onlara atak oynasında göriyim'' diyen renkli yazarlara Guti'mizle güldük.Anlamıyorum biz her sene Barça'yla Real'le oynuyoruz da ben mi izlemiyorum.


-Fenerbahçeli futbolcular hakeme herşeyi yaptı kart görmedi biz gittik kart yağdı.


-Quaresma'dan her yediği çalım sonrasında sert fauller yapan Futbol Katili sadece sarı kartla yetindi.


-Maç boyunca bizimkilerin Gücüne Güç Katmaya Geldik nidaları ile Kadıköy inledi.


-Guti Hazretleri beraberliği getiren golü attı.

Tum bu olanlara rağmen  Kadıköy deplasmanından puanla dönmek galibiyet kadar olmasa da yüzümüzü güldürdü.

Not: Quaresma'nın volesinin girmemesi içimizi cız ettirdi :)

16 Eyl 2010

Beşiktaş:1 - CSKA Sofia:0 - Maç Özeti

0 yorum

Akıllarda Fenerbahçe maçı ile çıktığımız mabedimizde UEFA yolunda önemli bir 3 puanı aldık.Daha kolay bir galibiyet bekleniyordu ancak as oyuncularımızın dinlendirilmesinden dolayı geç gelen bir gol bizi sevince boğdu.Tabata'nın hırsı İbrahim Üzülmez'in çalımları ile renkelenen maçta son 30 dakikada forma giyen Quaresma'da takımı hareketlendirdi.Holosko ve kısmen Hilbert'in etkisiz futbolu kanatlardaki etkinliğimize azaltsada 90.dakikada Guti'nin kullandığı serbest vuruşta kafaya çıkan Fabian Ernst ile yüzümüz güldü.


FİFA 2011 Demo ve İnceleme Birlikte

1 yorum

Demo Detayları:

Chelsea, Barcelona, Lyon, Bayer Leverkusen, Juventus ve Real Madrid'in bulunduğu demo Real Madrid'in sahası Estadio Santiago Bernabeu'da oynanacak, maç süresi üçer dakikalık devrelerden altı dakika olacak. FIFA 11'in tam sürümüyse 28 Ekim'de satışta sunulacak.

Yaklaşık 1.2 GB boyutunda olan demoyu indirmek için buraya tıklayabilirsiniz.

İnceleme

Artık her sene raflarda görmeye alışık olduğumuz Fifa serisinin bu yılki oyunu PC oyuncularının karşına bambaşka bir şekilde çıkmaya hazırlanıyor. Son bir kaç senedir XBox360 ve PS3'e geliştirdiği Fifa Soccer oyunlarını için farklı bir grafik motoru kullanan Electronic Arts firması, sonunda PC içinde aynı motoru kullanmaya karar verdi. Bu karar şu anlama geliyor. Artık PC oyuncuları da konsollarda ki kadar kaliteli futbol oyunu oynayabilecekler. Geçen sene Fifa 2010 piyasaya sürüldüğünde XBox360 ve PS3 versiyonu övgülerle karşılanırken, PC versiyonu ise yerden yere vurulmuştu. Oyuncular bunda sonuna kadar haklıydı. Çünkü oyunun PC versiyonu, senelerdir aynı kılıkta, farklı bir makyajla oyunculara sunuluyordu. Ne topa dokunuş hissiyatında bir yenilik, ne şutlarda bir düzenleme... hiç bir yenilik göze çarpmıyordu. Konami firması PES serisini her konsol için aynı kalitede port ederken, EA her zaman PC platformunu ikinci planda tuttu. Belki de ülkemizdeki PES hayranlığının en büyük sebeplerinden biride budur. PC oyuncularının çok çok daha fazla olduğu ülkemizde, Fifa 2010'u XBox360 veya PS3'te oynamamış bir oyuncunun, PC'de gördüğüyle PES ve Fifa'yı karşılaştırması sonucu vardığı yargı, tabi ki de PES'in, Fifa'dan çok çok daha iyi bir futbol oyunu olduğu yönünde olacaktır.

Fakat, geçtiğimiz son bir kaç sene için bu yargı sadece PC'ler için geçerliydi. Çünkü EA çalışanları XBox360 ve PS3'te son derece kaliteli işler çıkardılar. Neyse ki Fifa 2011'le beraber, PC oyuncuları da (Gerçek!) Fifa Soccer'ın yüzünü görecekler. Şimdi gelin bizi Fifa 2011'in PC versiyonunda bekleyen yeniliklere bir göz atalım.



Yepyeni Bir Fifa Deneyimi!

Öncelikle, oyuna gelecek olan yapay zekadan, topla etkileşimden ve ikili mücadelelerden bahsedelim. Şimdi, PC'lerinizde oynadığınız önceki Fifa oyunlarını bir hatırlayın. Bir adamla topu alıp depar atmaya başladınız mı, kanattan gidip rahatlıkla ceza alanına kadar girebiliyordunuz. İşte artık bunu yapmayı unutun. Çünkü gelecek olan yeni Fifa sistemiyle, topu alıp depar alarak ilerlemeniz tarihe karışacak. Yeni Fifa sisteminde, topu ayağında tutan futbolcu (isterse Messi olsun) yanına defanstan bir oyuncu gelip omuz omuza mücadeleye girdiğinde (isterse Servet olsun) topu kolaylıkla kaybedebilecek. Yani diğer bir değişle, ilerlemek için pas yapmanız mecburi bir hal alacak.

Diğer bir yenilik ise oyuncuların topla etkileşimi yönünde olacak. PC'de ki eski Fifa oyunlarında top oyuncunuzun ayağına adeta yapışırdı. Önünüzdeki oyuncuya son güçte bir pas atsanız bile, bunu mükemmel bir şekilde, sektirmeden önüne alabilirdi. İşte, PC'ler için gelecek olan yeni Fifa 2011'de bu saçma sapan, akla mantığa yakın bile gelmeyen etkileşim sisteminden de kurtulmuş oluyoruz. Artık oyuncularımız, kendisine gelen pasın hızına göre etkileşim içine girecekler ve top sürerken de hızına ve karakteristiğine göre topu ayağına yakın tutabilecek. Yani, diyelim ki Messi'yle top sürüyorsunuz. Bildiğiniz gibi Messi topu ayağından açmadan süren bir futbolcu. Oyunda da Messi ile top sürdüğünüzde top ayağınıza daha yakın duracak. Depar atarak sürdüğünüzde ise hızlandığınızdan dolayı bu mesafe biraz daha artacak. Tabi ki başka bir oyuncuyla topu sürdüğünüzde, o oyuncunun karakteristiğine göre topla oyuncu arasındaki mesafe değişiklik gösterecektir. Kısacası, artık sizi çıldırtan, tek düze bir top sürüş tekniği olmayacak.

Gelelim oyundaki yapay zekaya. Futbolda ne yapay zekası olacak diyip geçmeyin. Rakip tarafından avuta veya taca çıkmak üzere olan toplara sizin isteminiz dışında (!) oyuncularınızın müdahale etmesi ve topu rakibe kazandırması yapay zekasızlık değil midir? Eminim sizinde bir çoğunuzun başına bu olay gelmiştir. İşte yeni Fifa 2011'de bu olayda tamamen tarihe karışacak. Oyuncularınız rakipten taca veya avuta giden bir top gördüğünde belli bir mesafeden sonra koşmayı bırakacak ve aynı gerçekte olduğu gibi elini kolunu sallayarak görev bölgesine dönecek. Yani topu çizginin dışına kadar takip etme olayı Fifa 2011'de (çok şükür) olmayacak.

Bu temel yeniliklerin yanı sıra EA firması oyunun menü kısmında da çeşitli yeniliklere gidileceğini açıkladı. Fifa 2011'de çok daha kapsamlı karakter yaratma ekranı bizleri bekliyor olacak. Ayrıca, Fifa 2011'de, aynı Fifa Manager serilerinde olduğu gibi arka planda kendi PC'miz de olan müzikleri çalabileceğiz. Hatta bir kaç adım öteye giderek, gol attığımızda, yada maç başlarken çalacak olan sesleri ve müzikleri bile kendimiz ayarlayabileceğiz. Yani dilerseniz gol sevinci için kendi sesinizi kaydedebilir ve dünyanın en meşhur statlarında kendi sesinizin yankılanmasını dinleyebilirsiniz.



Genel Yorum

EA bir kaç senelik gecikmeyle de olsa sonunda PC için geliştirilen Fifa'ya da el atması gerçekten sevindirici bir gelişme. Aslında bunun daha önce yapılmamış olmasının tek nedeni PC oyuncularının %90'ının korsan oyunları tercih etmeleri. Doğal olarak bir yanda PS3 ve XBox360'la milyon dolarlık kâr dururken, kalkıp da PC için bir şeyler yapmak adamların içinden gelmiyordu sanırım. Yinede bu şartlar altında kaliteli bir Fifa oyununu PC'de oynayabilmek güzel olacak. Sanırım EA, bu sene kendisine bir hayli fan toplayacak. Açık konuşmam gerekirse, bu sene PES'in PC oyuncularının tek gözdesi olabileceğini sanmıyorum. Yinede bekleyip görmek en iyisi. Unutmayın... Herkes oyun oynar!


15 Eyl 2010

PES 2011 Demo Çıktı

0 yorum



Pro Evolution Soccer 2011'in demosu hazır. Demoyu indirmeye hazır mısınız?

Merakla beklenen lider futbol oyunu PES 2011'in PC demosu çıktı. 2009 yılı sonlanırken popülerliğini yavaş yavaş yitirmeye başlayan ve son iki oyun ile bekleneni oyunculara veremeyen PES serisi, FIFA karşısında bu yıl ne yapacak merak konusu.

Bütün gözler PES 2011'de. Buna rağmen FIFA 2011 de oldukça fazla merak ediliyor. Kıran kırana yarışan bu iki oyunun akıbeti tamamıyla PES 2011'e bağlı. Hazır olan PES 2011 Demo'sunu indirip, futbol oyunlarının geleceği hakkında kaygılarınızı giderebilirsiniz.



PES 2011 DEMO İNDİR

14 Eyl 2010

CSKA Sofya Kimdir?

0 yorum

Bulgaristan'ın Sofya kentinde kurulmuş bir spor kulübüdür. En popüler branşı futbol olan kulüp 1948 yılında kurulmuştur.Türk takımlarından Göztepe,Galatasaray ve Beşiktaş ile karşılaşmıştır.Göztepe'yi eleyen takım Galatasaray'a 2003-2004 sezonu UEFA Şampiyonlar Ligi 3. öneleme maçlarında evinde ve deplasmanda 3-0'lık skorlarla kaybederek elendi.Daha sonra 2006-2007 sezonu UEFA Kupası 1.turunda Beşiktaş ile karşılaşan takım Beşiktaş'a deplasmanda 2-0 kaybetmiş evinde ise maçın normal süresinde 2-0'lık üstünlük kurup maçın uzatmalara gitmesini sağlamış ancak uzatma dakikalarında yediği 2 golle maçı 4-2 kaybetmiş ve kupaya veda etmiştir.



Renkler: Kırmızı, Siyah
Takma İsim: Armeicite (Askerler)
Kuruluş: 5 Mayıs 1948
Stad: Balgarska Armyia Stadyumu
Kapasite: 22.500
Başkan: Alexandar Tomov
Teknik Direktör: Dimitar Penev
Geçen Sezon Bulgaristan 1. Ligi, 2. olmuştur.





Başarıları

Bulgaristan 1. Ligi: 31

1948, 1951, 1952, 1954, 1955, 1956, 1957, 1958, 1959, 1960, 1961, 1962, 1966, 1969, 1971, 1972, 1973, 1975, 1976, 1980, 1981, 1982, 1983, 1987, 1989, 1990, 1992, 1997, 2003, 2005, 2008

Bulgaristan Kupası: 11

1941, 1981, 1983, 1985, 1987, 1988, 1989, 1993, 1997, 1999, 2006

Sovyet Ordu Kupası: 13

1951, 1954, 1955, 1961, 1965, 1969, 1972, 1973, 1974, 1985, 1986, 1989, 1990

Bulgaristan Süper Kupası: 2

1989, 2006



Not: Kleberson'un İnönü'de CSKA Sofia'ya attığı golü şuradan izleyebilirsiniz.

12 Eyl 2010

İnönü'de Kolay Bir Gece - Sergen Yalçın

0 yorum

Futbol oynamaya çalışan, sahada her şeyi deneyen Beşiktaş takımı haklı olarak çok da kolay bir galibiyet aldı.
Beşiktaş’tan UEFA Avrupa Ligi maçı öncesi mükemmel sonuç. Böyle kötü bir zeminde herhalde bundan daha fazlası da olamazdı. Beşiktaş yönetiminin bir an evvel bu zemin sorununu çözmesi lazım. Eğer bu zemin sıkıntısı bu şekilde devam ederse şampiyonluk kaybettirir Beşiktaş’a.

Schuster’den kadro sürprizi
Maça gelince; Siyah-Beyazlılar yine değişik bir kadroyla sahadaydı. Ama artık herkes bu değişikliklere alıştı. Bu seferde Alman teknik direktör Bernd Schuster, Bobo-Nobre ikilisiyle başladı ön tarafta. Bu iki forvet bana göre günün adamı oldular. Özellikle bunlara bir de Guti’yi katarsak bu üçlü mükemmel oynadılar. Orta alanda Ernst ve Necip’in çalışkanlıkları ve hatasız oynamaları takımın işini çok kolaylaştırdı. Özellikle öndeki ve kenardaki oyuncular çok rahat topla buluşma imkanı bulup ataklarını da çok koordineli bir şekilde gerçekleştirdiler.

İlk gol süperdi
Beşiktaş’ın attığı ilk gol hazırlanış ve sonuç bakımından mükemmel bir organizasyonun eseriydi. Bu golden sonra Ankaragücü’nün fazla yapacak bir şeyi kalmadı zaten. Oyun da tamamen Siyah-Beyazlı ekibin kontrolüne geçti. Geçen maçlara nazaran Beşiktaş çok kontrollü oynayan ve pozisyon vermeyen bir takım haline gelmiş. Elbette bunda defansif oyuncuların iyi bir performans sergilemesi en büyük etkendi. Az pozisyon veren ve rakip kalede devamlı pozisyon kovalayan bir takım her zaman için mantıklıdır. Ankaragücü için de şunu söylemek lazım: Geçen seneki benliğinden çok şey kaybetmiş Başkent temsilcisi. Çok kötü bir görüntü içinde, Beşiktaş’a en ufak bir zorluk bile çıkaramadılar. Vittek ve Sapara haricinde elle tutulur bir oyuncusu olmayan Ankaragücü’nun işi bayağı bir zor olacak. Bir an önce kendilerine çeki düzen vermeleri gerekiyor.

Quaresma aranmadı
Beşiktaş böyle kötü bir zeminde özellikle istek ve arzusunun karşılığını fazlasıyla aldı. Futbol oynamaya çalışan, sahada her şeyi deneyen Beşiktaş takımı haklı olarak çok da kolay bir galibiyet aldı. UEFA Avrupa Ligi maçı öncesi bu galibiyet çok iyi bir moral oldu Beşiktaşlı oyunculara. Quaresma’nın yokluğunu çok fazla aramadı Beşiktaş bana göre. Siyah-Beyazlılar dün akşam hücum hattında 5-6 adamla etkili olmaya çalıştı ve bunu çok iyi başardı. Eğer bu sistem devam ederse Kartal’ın gol bulmakta zorluk çekeceğini sanmıyorum. Aurelio’nun da gelişiyle birlikte savunma yönünü iyice güçlendiren Beşiktaş bol gollü galibiyetlerle taraftarlarını sevindirmeye devam edecektir.


-Sergen Yalçın-

8 Eyl 2010

Ona Paha Biçilemez...

0 yorum

Beşiktaşımızın bulunduğu bu durumda Quaresma'nın sezon sonu kar yapmak için satılması vs. konular söz konusu olmamalıdır.Renkli basına baktığımızda şimdiden başladılar.Yok Ferguson istiyormuş Manchester United ilgileniyormuş.Sene sonunda veya gelecekte Quaresma'yı satmak delilikten başka birşey olamaz.Umarız Demirören gaza gelipte satmaz.Gerçi neler görmedi bu gözler başkan Demirören olunca...

7 Eyl 2010

Gün Geldi Tarih Çattı

0 yorum



Gün geldi tarih çattı sene 2007 Beşiktaşımız-Porto rakip sağlam ama bizde boş değildik..

Aldık taraftar gücümüzü arkamıza ama karşı takımda ilgimizi çeken bir İsim vardı

Hiç şüphe yokki herkesin gönlünde taht kurmuştu...

Diyorduk içimizde ah ulan keşke Beşiktaş'ta olsan...

İyi oynadık o maçta tek kale son dakikalarda yıktı bizi Ricardo Quaresma..

Maç sonu alkışladık Q7'yi oda attı formasını kapalı alta...

O günden beri içimizde vardı Quaresma sevgisi..

Ve sene 2010 mayıs ayı konuşulmaya başladı Quaresma isimleri

Basında..Tam bir yılan hikayesine dönmüştü..

Gelicekmi gelmicekmi..

Ve O beklenen gün geldi çattı..Quaresma Beşiktaşlıydı..

Attı imzasını yaptı şovunu.O şimdi bir kartal..

Ve gün hesap günü UEFA'da rakip Porto..

Ve Q7 lakaplı çingen çocuk şimdi bizde..

Eeee Porto boku yeme sırası sende

Quaresma Porto'nun anasını Fink

Yazan: Mustafa ÇERÇİ

Portekiz'in Durumu

1 yorum

 

 Portekiz milli takımın maçlarını malum Quaresma'mızın olmaından dolayı takp ettim.İzlediğim 2 maçta da ataklar tamamen Quaresma üzerinden yapılmaya çalışılıyordu.Cristiano Ronaldo'nun da sakatlığı tuz biber oldu.

 Q7'miz deyimi yerindeyse canavar gibi top oynuyor.Ancak Portekiz'de en büyük soru işareti kaleci Eduardo ve savunma hattı.Artık öyle bir duruma gelmişki takım 9 atsa 10 yiyecek havasında.

 Son olarak izlediğim Norveç maçında 1-0 kaybeden Portekiz'de kaleci Eduardo'nun topu aldıktan Carew'i çalımlama düşüncesi amatör futbolcuların bile artık yapmadığı bir hataydı.

 Bu yolda Portekiz'in en büyük artısı Quaresma'yı yeniden kazanmış olmaktı.Öyle ki dakika 85'te Quaresma oyundan çıkarken çoğu futbolsever şaşkınlık içerisindeydi ve eleştiri okları Carlos Queiroz'a yöneldi.

 Kıbrıs maçında verilen 2 puan ve Norveç yenilgisi Portekiz'in Avrupa Şampiyonası'na gitmesini zorlaştırabilir.Umarız Portekiz grubundan çıkar ve EURO 2012'ye gider.Çünkü Quaresma ve Ronaldo'yu izlemek gerçekten büyük bir zevk...
 

6 Eyl 2010

Sergen Yalçın'ın Müthiş Yanıtları

1 yorum



Saba Tümer'le Bu Gece'de anlattığı anısı

-Sergen çok hoşlandığı bir kıza mesaj atmak için arkadaşından yardım istemiş.Arkadaşı da ona 'bu dünyada iki kör tanıdım, biri senden başka hiç kimseyi görmeyen ben, diğeri beni hiç görmeyen sen...' diye bir mesaj yazmasını tavsiye etmiş.Sergen de mesajı çok uzun bulunca kısaltıvermiş. 'Bu dünyada iki kör tanıdım biri sen,diğeride ben'

Rize maçında 85 metre topu sürüp kaleciyi çalımlayarak attığı golü soran gazetecilere verdiği cevap;

"olur böyle şeyler büyütmeyin"

-------------

muhabir: çok koşsaydın nasıl bir futbolcu olurdun?
Sergen: çok koşsaydım atlet olurdum, futbolcu değil..!

-------------

vedat okyar: "Sergen koşmadığın için çok eleştiriliyorsun, ne diyorsun bu konuda?"
Sergen: "Ya Vedat Abi, ben koşunca yoruluyorum, bunu kimseye anlatamıyorum bir türlü."

-------------

muhabir: Hiçbir golü kız arkadaşına hediye ettiğin oldu mu?
Sergen: Aynı golü iki farklı kıza hediye ettiğim bile oldu.

-------------

- hasan şaş için yıldız diyorlar sergen, bu olaya ne diyeceksin ?
+ hasan şaş yıldızsa, ben kuyruklu yildizım.

muhabir: sergen yeni sezona baslıyorsunuz kendini nasıl hissediyorsun
sergen: 2.7 kilo verdim kendimi kuş gibi hissediyorum


belçikayla oynanan milli maçtan sonra PLATİNİ kendisi için şunu demiştir. '' ben böyle bir oyuncu görmedim oyuna girdi 10 dakikada bir asist yaptı, bir gol attı, birde kırmızı kart gördü''

kadıköy'de oynanıp 2-2 biten fenerbahçe maçı sonrası, maç esnasında bir pozisyon hakkında yorumu;

"alex'le aynı topu almak için yanyana koşu yaptık, kendimi carl lewis gibi hissettim."

telegoldeki röportajında şunları söylemiş ve beni bitirmiştir:

-benim tahminim 40-42 yaşına kadar futbol oynarım,kendimi yorgun hissetmiyorum..
+yorulmuyormusun sergen?
-evet.
+neden?
-fazla antreman yapmadıgım için vücudum yıpranmadı

Basından kaçmak için gay barlara gidiyorum.Müzikleride gayet iyi

-sergen, pierre van hooijdonk senden daha iyi frikik atıyor diyorlar, ne diyorsun?
-o çalışmış yapmış, bizimki allah vergisi.

mircea lucescu'nun deyimiyle:
"turk futbol tarihinin son 25 yildaki en iyi oyuncusu. becerisi ile platini, maradona ve zidane seviyesinde diyebilirim. 40 yildir futbolun icindeyim ve boyle futbol yetenegi bulunan oyuncu görmedim

Muhabir: Sergen chelsea macı için 80.000 dolar bahis oynadıgın söyleniyor ne diyeceksin
Sergen: O kadar büyük oynamasaydım 2 Gol atmazdım herhalde

100. yıldaki denizlispor maçında üç beş kişiyi seri çalımladıktan sonra kaleciyi de geçmiş ancak açısını kaybettiğinden dolayı ortaya çıkardığı topa hiçbir takım arkadaşı dokunamamıştı. maçtan sonra olaya en yakın beşiktaşlı olan giunti'ye pozisyon hakkındaki düşünceleri sorulduğunda ise italyan oyuncu yorumu koparmıştır:

"biz de herkes gibi sergen'in yaptığı hareketleri hayranlıkla izledik. o kadar ki topa hareketlenmeyi bile unuttuk!"

Muhabir: Sergen, hagi basketbol potasına sırtını dönüp basket atabiliyor ne diyeceksin
Sergen: Bende ayakla atıyorum yani ne olmuş

O liverpool'da fowler'a asist yapmalı, barcelona'da guardiola topu kaptığında oyunu kurması için o binlerce maçın kaderini tek başına değiştirecek kudretteki sol ayağa vermeliydi, cantona golü attığında ilk sarıldığı kişi kendisine ortayı yapan sergen olmalıydı; ara sıra maldini'den savunmaya yardım etmediği için fırça yemeli ama yine de capello'nun kadroyu yazdığı ilk isim olmalıydı..

Serpil Hamdi Tüzün

Ercan Taner : şimdi bakıldığında bosna takımı da can yakabilicek bi takım değil mi sergen yalçın?

Sergen Yalçın : - ya tabii ki can yakabilirler de yakcaklarsa da bizim canımızı yakmasınlar.. gitsinler belçika'nın canını yaksınlar..

omer guvenc ıle ropertaj yapıyorlar..

ö.g: sigara içmezsin, alkol almazsın ne anlıyorsun bu gece hayatından?
s.y: yoo ıcıyoruz bazen guzel oluyooor..

ö.g: yurtdısına gidip cok meshur olabılırdın, neden gitmedin?
s.y: uçak param yoktu gidemedim.

ö.g: sergen bir kız arkadasın da yok, senin için evde kaldı diyebilirmiyiz?
s.y: diyebiliriz..

birgün, feyyaz ve metin sergenin atina para yatirmişlar, yarişi seyrediyorlar, son saniyeler, sergenin ati ile başka bi at fotofinişe geliyor, resim falan bakiliyor ki sergenin ati burun farki ile geride kalmiş:

metin tekin: ulan sergen kulağini uzatsaydin kazanmiştik
feyyaz uçar: ya da recep burnunu uzatsaydi

Sergen, bir gazetecinin, ''Fuhuş operasyonunda sizin de adınız geçti. Bu konuda bizi aydınlatır mısınız?'' şeklindeki sorusuna, şu yanıtı verdi:

''Bekar bir insanım. Telefonum bir çok insanda var. Beni herkes arayabiliyor açık açık. Her türlü de konuşabiliyor. O yüzden verilecek bir hesap yok. Bu benim özel hayatım. Beni aramış olabilirler, ben de konuşmuş olabilirim, çok doğal bir şey bu.''

İlk fortis türkiye kupasını aldığımızda kaptan olarak kupayı kaldırmak isteyen üzülmezle diyaloğu ;

üzülmez : sergen kupayı ben kaldırcam
sergen : bi dergi seni Türkiye'nin en çirkin futbolcusu seçmiş.. kaldıramassın!
VE sonuç; kupayı sergen kaldırır

Muhabir: Sergen kız arkadasın seni göbeginden öpmüş ne diyeceksin
Sergen: En kral yerimden öpmüş valla


Gökhan Keskin:

Sergen daha yeni çıkmış,oda arkadaşıyız.Bir yönetici geldi:''Sergen sen salı,çarşamba,perşembe günleri
bir yerlerdeymişsin diye bir haber aldık doğru mu bu?

Sergen:Doğru ama eksik.
Yönetici:Anlamadım?
Sergen:Cuma da ordaydım.


Alıntı: ForzaBeşiktaş

5 Eyl 2010

''Alex 10 Guti eder'' ve Yalanlama

0 yorum



Aziz Yıldırım bir gazetenin iddiasına göre yakın çevresine ''Bizim Alex 10 Guti eder.Bu Guti'yi niye bu kadar abartıyorlar anlamış değilim demiş.Bu haber çıkalı 2-3 gün oldu ve herhangi bir yalanlamada gelmedi.
Son günlerde Aziz Yıldırım ve Adnan Polat ağız birliği etmişçesine Beşiktaş'a göndermelerde bulunuyorlar.2 büyük yaratma düşüncelerinden vazgeçmiş değiller.Ancak Beşiktaş taraftarı bu kişilerin dolduruşuna gelmemeli ve söylediğimiz Beşiktaşlı duruşunu sergilemeli.

NOT: Fenerbahçe Spor Kulübünden olayın üzerinden asırlar geçtikten sonra yaptığı açıklama (yemedi tabii :)

Fenerbahçe kulübü Aziz Yıldırım`ın Guti ile ilgili siyahlı beyazlı camiadan tepki çeken ifadelerinin gerçeği yansıtmadığını bir açıklama ile kamuoyuna duyurdu.

Dün tarihli Hürriyet Gazetesi`nde Ahmet Ercanlar imzası ile yayınlanan "Alex 10 Guti eder" başlıklı haber baştan aşağıya uydurma ve yalandır. Başkanımız Sayın Aziz Yıldırım bugüne dek olduğu gibi bugün de kesinlikle rakip bir takımın oyuncusu ile ilgili bir kıyaslama ya da değerlendirme yapmamıştır. Hal böyle iken adeta yalan haberlerin klasik malzemesi haline gelen "yakın çevresine söyledi" klişesi ile verilen bu haber de tamamen hayal ürünüdür. Haberi yapan muhabir ve bunu yayınlayan gazete eğer haberinin arkasında ise ve doğru olduğu iddiasında ise söz konusu bu "yakın çevre"nin kim olduğunu da açıklamak zorundadır. Aksi takdirde kendilerinin tamamen yalan ve uydurma haber yaptıkları ispatlanmış olacaktır. Hürriyet gibi Türkiye`nin önde gelen bir gazetesine yakışan yalan haber yapmamaktır. Bizler Hürriyet Gazetesi`ne yalan haber yaptı demeyi ve yalancı demeyi yakıştıramıyoruz ve kendilerinden söz konusu "yakın çevreyi" açıklamalarını ya da her iki camiadan da özür dileyerek yalan haberlerini düzeltmelerini bekliyoruz.

FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ

Doğuştan Galatasaraylı Serdar Özkan...

0 yorum



"Şunu da söylemeliyim; Florya'da gerçekten farklı bir hava var. Herkes söylerdi bana, (burada arkadaşlık çok iyi) diye, ama gelince bunu daha iyi gördüm. Kamplarda 10-15 kişi bir odada oluyoruz. Amatör bir ruh var. Ben geldiğimde çok şaşırmıştım bu duruma"

Futbola nasıl başladığını da anlatan Serdar, mali durumlarının kötü olmasından dolayı futbola Galatasaray alt yapısında başlayamadığını açıkladı.

Serdar, ablasının çocukluğunda kendisini Florya'ya, Galatasaray'ın alt yapı seçmelerine götürmek istediğini, ancak bunun gerçekleşmediğini belirterek, "Küçükçekmece'de oturuyorduk. Futbola herkes gibi mahallede oynayarak başladım. Dikkat çekiyordum herhalde ki, birçok kişi anneme ve babama bu çocuğu bizim takıma alalım ya da oğlunuzu bize getirin diyordu. Ablam da beni Florya'ya Galatasaray'ın seçmelerine götürecekti. Ama o zamanlar Florya'da futbol okulu tarzında bir yapı vardı. Yani para ödememiz gerekiyordu. Maddi durumumuz da pek iyi olmadığından Florya'da başlamadım futbola. Yine o sıralarda Beşiktaş'ın da seçmeleri vardı. Girdim, kazandım seçmeleri ve 11 yaşında Beşiktaş'ta futbola başladım" ifadelerini kullandı.

Alıntı: NtvSpor.net

NOT: Keşke zamanında bilseydikte aramızda para falan toplar sonra da yazdırırdık seni ''çok sevdiğin'' galatasaray altyapısına hem sana verilen paralar da boşa gitmez olurdu.Şu klüpte durduğun her gün zarardı bize.Allah Galatasaraylılara kolaylık versin...

3 Eyl 2010

Bir Beşiktaş TV Vardı...Eskilerde Kaldı

0 yorum

Bir zamanlar bir BJK TV vardı.Bu kanal sayesinde Beşiktaşımız ile ilgili gelişmeleri takip edebiliyorduk.Ancak ne olduysa birden bu kanal kayboldu.Ardından TV'miz.Başkan seçildikten sonra 19.03.2010 da açılacak dendi bekledik bekledik ertelendi dendi hala da açılmadı.

Galatasaray'ın,Fenerbahçe'nin,Bursaspor'un kör topal da olsa kendi televiyonları var ve burdan klüpleri ile ilgili en küçük ayrıntıları bile gözlemliyorlar.Biz ise bu boşluğu Haber1903 ve 1903Radyo sayesinde az da olsa doldurmaya çalışıyoruz.

 Yeni yönetimimiz bakıldığında eski hatalarından ders almış gibi duruyor.Ardarda yapılan hem hesaplı hem de oldukça kaliteli transferler de bunu doğruluyor.Ancak yönetimimizden Beşiktaşlı taraftarın bir isteği var.Bu istekse biran önce BJK TV'mize kavuşmak.Benim en büyük isteğimse bu kanalın başında taraftarın sevdiği isimlerden olan Erdem Ulus'u görmek.Umarız bu dileğimizde gerçekleşir

2 Eyl 2010

Duruş Meselesi

1 yorum



Çoğu futbolcu transfer olduğu takımın taraftarını ilk günden arkasına almak için ''Ben zaten x takımlıydım'' gibi açıklamalar yapar.Bu açıklamalar artık taraftarlar tarafından da itici bulunmakta ancak pek istisnaya da rastlanmamaktaydı.

Beşiktaşımızın ,Rubin Kazan'dan kadrosuna kattığı Fatih Tekke ise herkesin bildiği gibi Trabzonspor'un eski kaptanıydı.İmza töreninde ''Ben Trabzonsporluyum ancak artık Beşiktaş formasını terleteceğim ve hakkını da vermeye çalışacağım'' şeklinde konuştu.Bizlerin Fatih'e saygısını daha da artıran bu erdemli duruş belki de olması gerekeni gösterdi.

Bugün baktığımızda Fatih Tekke gibi dürüst bir insanı kadromuzda görmekten onur duyuyoruz.Keşke herkes onun gibi davransa ve taraftarı yalamayı bıraksa...

Quaresma'nın ''En''leri

0 yorum



Beşiktaş'ın flaş transferi Ricardo Quaresma, mankenliğe soyundu.

Siyah-beyazlı takımın Portekizli yıldız futbolcusu Quarasma, Beşiktaş Dergisi'nin eylül sayısındaki moda sayfalarının konuğu oldu. ''Q7'', Kartal Yuvası'nda satılan Beşiktaş Kulübü'nün lisanslı taraftar ürünleriyle objektiflere poz verdi.

Dergide ''en''lerine de soru-cevap şeklinde yer verilen Quaresma, Türkçe şarkılar da dinlediğini ve en son aldığı albümün Tarkan'a ait olduğunu belirtirken, Türk dönerini çok sevdiğini dile getirdi.

Quaresma'nın dergide yer alan ''en''leri şöyle:

En iyi huyu: Sevecen olması.

En kötü huyu: Biri kötü bir şey yaptığında anında o kişiyi silmesi.

En heyecanlandığı an: Profesyonel takımdan ilk teklif aldığı an.

En korktuğu şey: Yok.

En beğendiği şarkıcılar: ''Çok var, Portekizce, İspanyolca, Türkçe her türlü şarkıyı dinliyorum'' diyor.

En son aldığı albüm: Tarkan.

En beğendiği filmler: Gladyatör, Son Samuray.

En beğendiği aktris: Angelina Jolie.

En sevdiği yemek: Bütün Portekiz yemeklerini yiyor ama Türkiye'de döneri çok sevdiğini söylüyor.

En son tatili: Punta Cana (Dominik Cumhuriyeti)

En beğendiği ülke: Meksika.

Hayatında en değer verdiği şey: Ailesi.

Hayat felsefesi: Aşk.

Hep yapmak istediği ama sürekli ertelediği bir şey: Ailesiyle beraber olmak.

Bugüne kadar aldığı en güzel hediye: ''Ailemin sevgisi'' diyor.

Beğendiği kadın tipi: Esmer.

Seçici olurken nelere dikkat ediyor: ''Çok var. Gözleri, yüzü, saçı, konuşması, hayata nasıl baktığı, hepsi etkili olur'' diyor.

Bir kadın onu nasıl etkiler: İlk bakışma anında.

Kıyafetlerinde nelere dikkat ediyor: Sabah uyandığında ruh haline ve gideceği mekana göre giyiniyor.

Yakışıklı olduğunu düşünüyor mu: Evet.

En çok neresini beğeniyor: Tüm vücudunu.

En son ne için ağladı: Annesinden uzak olduğu ve onu çok özlediği için.

Elinde olsa dünyada neyi değiştirirdi: Dünyada yalana dayalı çok şey olduğunu düşünüyor ve elinde olsa daha gerçekçi bir dünya yaratmak isteyeceğini söylüyor.

Batıl inancı: Söylemiyor.

Uğuru: Söylemiyor.

1 Eyl 2010

Transfer Sezonu Bitti...Peki Kimler Kimleri Aldı

1 yorum





İyisiyle kötüsüyle bir transfer sezonu daha noktalanmış oldu.Peki hangi takımlar hangi futbolcuları aldı ve kimlerle yolları ayırdı.

-BEŞİKTAŞ-

Gelenler (7): Jose Maria Gutierrez Hernandez ''Guti'' (Real Madrid), Ricardo Andrade Quaresma Bernardo (Inter), Roberto Hilbert (Stuttgart), Cenk Gönen (Denizlispor), Ersan Adem Gülüm (Adanaspor-Kiralık), Mehmet Aurelio (Real Betis), Fatih Tekke (Rubin Kazan)

Gidenler (9): Matias Emilio Delgado (Al Jazira), Serdar Özkan (Galatasaray), Batuhan Karadeniz, Rodrigo Tello, Erkan Zengin (Eskişehirspor), İbrahim Kaş (Kiralıktı, Getafe'ye döndü), Ramazan Özcan (Kiralıktı, 1899 Hoffenheim'a döndü), Korcan Çelikay (Diyarbakırspor-Kiralık), Uğur İnceman (Medical Park Antalyaspor)

-BURSASPOR-

Gelenler (6): Gökçek Vederson (Fenerbahçe), Federico Insua (Club America), Milan Stepanov (Porto), Leonel Nunez (Independiente), Damian Steinert (Racing Club), Harun Tekin (Güngören Belediyespor)

Gidenler (5): Ayhan Tuna Üzümcü, Yenal Tuncer (Medikal Park Antalyaspor'a kiralık olarak), Veli Acar (Konyaspor), Leonardo Andres Iglesias (Serbest), Tomas Zapotocny (Kiralıktı, Beşiktaş'a geri döndü)

-FENERBAHÇE-

Gelenler (7): İlhan Eker (Gençlerbirliği), Miroslav Stoch (Chelsea), Issiar Dia (Nancy), Caner Erkin (CSKA Moskova), Mamadou Niang (Olympique Marsilya), Serkan Kırıntılı (Ankaragücü), Joseph Yobo (Everton-Kiralık)

Gidenler (6): Ali Bilgin (Kayserispor), Gökçek Vederson (Bursaspor), Deniz Barış (Medical Park Antalyaspor), Önder Turacı, Volkan Babacan (Kayserispor-Kiralık), Deivid de Souza (Flamengo)

-GALATASARAY-

Gelenler (9): Lorik Cana (Sunderland), Juan Pablo Pino (Monaco), Serdar Özkan (Beşiktaş), Ali Turan (Kayserispor), Mehmet Batdal (Bucaspor), Çağlar Birinci, (Denizlispor), Musa Çağıran (Altay), Zvjezdan Misimovic (Wolfsburg), Emiliano Insua (Liverpool-Kiralık)

Gidenler (12): Joao Alves De Assis Silva (Kiralıktı, Manchester City'ye döndü), Giovani Dos Santos (Kiralıktı, Tottenham Hotspur'a döndü), Abdul Kader Keita (Al Sadd), Leonardo Noeren Franco (Real Zaragoza), Mehmet Topal (Valencia), Caner Erkin (Kiralıktı, kulübü CSKA Moskova Fenerbahçe'ye verdi), Uğur Uçar (Ankaragücü), Emre Güngör (Gaziantepspor), Emre Aşık (Jübile), Serdar Eylik (Denizlispor-Kiralık), Semih Kaya, Erhan Şentürk (Kartalspor-Kiralık)

-TRABZONSPOR-

Gelenler (4): Arkadaiusz Glowacki (Wisla Krakow), Bora Sevim (Gaziantep Büyükşehir Belediyespor), Barış Ataş (Diyarbakırspor), Jaja (Methalist Kharkiv)

Gidenler (7): Murat Tosun (Konyaspor-Kiralık), Yakup Bugün (Karşıyaka), Rigobert Song (Sözleşmesi bitti), Tony Sylva (Sözleşmesi bitti), Barış Memiş (Karşıyaka-Kiralık), Drago Gabriç (Ankaragücü), Razundura Tjikuzu (Kasımpaşa)

-ANKARAGÜCÜ-

Gelenler (9): Güven Varol (Manisaspor), Turgut Doğan Şahin (Samsunspor), Aydın Toscalı (Kayserispor), Michael Zewlakow (Olympiakos), Uğur Uçar (Ankaragücü), Robert Vittek (Lille), Stanislav Sestak (Bochum), Michael Klukowski (Club Brugge), Drago Gabric (Trabzonspor-Kiralık)

Gidenler (9): Emre Aygün (Eskişehirspor), Semavi Özgür (Manisaspor), İlkem Özkaynak (Antalyaspor), Elyasa Süme (Gaziantepspor), Cihan Haspolatlı (İstanbul BŞB), Luiz Henrique de Sousa Santos (Kasımpaşa), Jerome Rothen (PSG), Ariel Broggi (Banfield), Koray Çölgeçen (Bucaspor)

-BUCASPOR-

Gelenler (17): Musa Aydın (Sivasspor), Stjepan Tomas (Gaziantepspor), Atahan Menekşe (Kocaelispor), Carlos Alberto Fernandes (Rio Ave), Victor Mendy (Metz), Jerko Leko (Monaco), Landry Mulemo (Standart Liege), Ömer Kahveci (Adana Demirspor), İbrahim Dağaşan (Sivasspor), Eduardo Fernandes Dady (Osasuna), Orhan Ak (Antalyaspor), Ragıp Başdağ (Eskişehirspor), Emre Aktaş (Adanaspor-Kiralık), Onur Tuncer (Boluspor), Koray Çölgeçen (Ankaragücü), Manucho (R.Valladolid-Kiralık), Ali Güneş (Kasımpaşa)

Gidenler (10): Yılmaz Özlem (Göztepe), Cenk Tekelioğlu (Altay), Türker Demirhan (Göztepe), İzzet Kaya (Göztepe), Yakup Sertkaya (Balıkesirspor), Cem Kargın (A.Sebatspor), Yunus Altun (Mersin İdman Yurdu), Murat Karakoç (Altay), Mehmet Batdal (Galatasaray), Pietr Mbemba (Serbest)

-ESKİŞEHİRSPOR-

Gelenler (9): Batuhan Karadeniz (Beşiktaş), Burhan Eşer (Gençlerbirliği), Emre Aygün (Ankaragücü), Tunay Acar (Wehe), Salih Altın (Wuppertal), Erkan Zengin (Beşiktaş), Pele (Porto), Rodrigo Tello (Beşiktaş), Diego Angelo de Oliveira (Genoa)

Gidenler (10): Mehmet Yılmaz (Gaziantepspor), Abdullah Halman (Gaziantep Büyükşehir Belediyespor), El Saka (Serbest), Ragıp Başdağ (Bucaspor), Özgür Öçal (Orduspor), Ömer Yalçın (K.Erciyesspor), Murat Önür (Serbest), Stjepan Poljak (Slovaen Belupo), Aydın Yılmaz (Galatasaray), Özgür Öcal (Kasımpaşa)

-GAZİANTEPSPOR-

Gelenler (9): Yalçın Ayhan (Antalyaspor), Şenol Can (Antalyaspor), Elyasa Süme (Ankaragücü), Mehmet Yılmaz (Eskişehirspor), Alper Akçan (Kaiserslautern), Emre Güngör (Galatasaray), Orhan Gülle (Beşiktaş), Ismael Sosa (Independiente), Eray Birniçan (Konyaspor)

Gidenler (7): Stjepan Tomas (Bucaspor), Erkan Sekman (Antalyaspor), Armand Deumi (K.Karabükspor), Ümit Tütünci (Giresunspor), Tolga Seyhan (Giresunspor), Recep Biler (Manisaspor), Mehmet Yozgatlı (Gençlerbirliği)

-GENÇLERBİRLİĞİ-

Gelenler (11): Billy Mehmet (St.Mirren), Cem Atan (Mattersburg), Ermin Zec (Sibernik), Haluk Ulaşoğlu (Elazığspor), Oktay Delibalta (Samsunspor), Debatik Curri (Vorksla Poltava), Bekim Balaj (Vlaznia), Emre Akgün (Williem II), Michael Stewart (Hearts), Shane Smeltz (Golden Cast United), Mehmet Yozgatlı (Gaziantepspor)

Gidenler (10): Burhan Eşer (Eskişehirspor), Kahe (Manisaspor), Tozo (Karabükspor), Celal Aras (Güngören Belediyespor), Ivan Radeljic (Antalyaspor), Kerem Şeras (Antalyaspor), Sandro (Avai), İlhan Eker (Fenerbahçe), Jurica Vranjes (Werder Bremen), Yasir Elmacı (Altay)

-İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESPOR-

Gelenler (6): Cihan Haspolatlı (Ankaragücü), Serhat Akyüz (Konyaspor), Mehmet Yılmaz (Siirtspor), Samuel Holmen (Brondy), Can Morgül (Pazarspor), Cenk Şahin (Zonguldakspor)

Gidenler (3): Kanfory Sylla (Konyaspor), Mehmet Ali Tunç (Giresunspor), Okan Buruk (Jübile)

-KARDEMİR KARABÜKSPOR-

Gelenler (13): Mariel Everton Da Silva (Gençlerbirliği), Fatih Ceylan (Antalyaspor), Angelov (Denizlispor), Vjekoslav Tomic (Hajduk Split), Kerim Zengin (Antalyaspor), Hakan Özmert (Antalyaspor), Florin Cernat (Hajduk Split), Mehmet Çoğum (Denizlispor), Armand Deumi (Gaziantepspor), Anthony Seric (Hajduk Split), Jamal Aliuoi (Sion), İlhan Parlak (Ankaraspor), Fatih Öztürk (Pursaklarspor)

Gidenler (13): Mehmet Ali Şirin (Adana Demirspor), Gökhan Güney (Boluspor), Ferhat Odabaşı (Boluspor), Aydın Çetin (Giresunspor), Recep Yaşar (Gaziantep Büyükşehir Belediyespor), Kazım Sarı (Gaziantep Büyükşehir Belediyespor), Ömer Ateş (Boluspor), Burak Akdiş (Boluspor), Sertan Vardar (K.Erciyesspor), Hassan Wasswa (Altay), Aydın Arslan (Bugsaşspor), Süleyman Görgün (Bandırmaspor), Tayfun Taner (Eyüpspor)

-KAYSERİSPOR-

Gelenler (11): Volkan Babacan (Fenerbahçe'den kiralık), Önder Turacı (Fenerbahçe), Ali Bilgin (Fenerbahçe), Alexander Amisulashvili (Spartak Nalchik), Hamza Çakır (Fortuna), Andre Moritz (Kasımpaşaspor), Ufuk Selim Teber (Eintracht Frankfurt), Jonathan Santana (Wolfsburg), Uğur Albayrak (Offenbacker), Marcelo Zalayeta (Napoli), Abdulkadir Özgen (Alemannia Aaachen)

Gidenler (11): Ali Turan (Galatasaray), Aydın Toscalı (Ankaragücü), Aziza Makakula (Benfica'dan kiralıktı), Delio Cesar Toledo Rodas (Sözleşmesi bitti, ülkesine döndü), Bilal Aziz Özer (Sözleşmesi donduruldu), Umut Koçin (Sözleşmesi feshedildi), Bayram Çetin (Göztepe), Hakan Aslantaş (Konyaspor), Merter Yüce (Giresunspor), Gökhan Emreciksin (Manisaspor), Alioum Saidou (Sivasspor)

-KASIMPAŞA-

Gelenler (13): Georgi Zdravkov Sarmov, Nikolay Emilov Dimitrov (Levski Sofya), Fernando Varela Ramos (Real Mallorca), Gustave Bebbe, Luiz Henrique de Sousa Santos (Ankaragücü), Ersan Martin (Manisaspor), Razundara Tjikuzu (Trabzonspor), Korhan Öztürk (Medical Park Antalyaspor), Abdul Rahim Sebah (Charleroi), Halil Çolak (Go Ahead Eagles), Hüseyin Kala, Ertaç Özbir (Beypazarı Şekerspor), Özgür Öcal (Eskişehirspor)

Gidenler (12): Andre Moritz (Kayserispor), Murat Erdoğan (Manisaspor), Erhan Küçük (Giresunspor-Kiralık), Koray Avcı (Çaykur Rizespor), Ali Güneş (Bucaspor), Cenk İşler (Samsunspor), Sedat Yeşilkaya (Sivasspor), Emre Toraman (Konyaspor), Martin Baran (Tatran Presov-Kiralık), Murat Akın (Orduspor), Nourdin Boukhari (Wisla Krakow-Kiralık), Diego Alejandro Ruiz Scheuschner (CFR Cluj)

-KONYASPOR-

Gelenler (23): Murat Tosun (Trabzonspor), Orkun Uşak (Manisaspor), Peter Grajciar (Slavia Prag), Ivan Lietava (Zilina), Emre Toraman (Kasımpaşa), Borek Dockal (Sloven Liberec), Veli Acar (Bursaspor), Emrah Eren (Çaykur Rizespor), Serkan Şahin (Basel), Johnnier Montano (Alianza Lima), Gökhan Tokgöz (Diyarbakırspor), Hakan Aslantaş (Kayserispor), Mahamoudou Kere (Charleroi), Adnan Güngör (Diyarbakırspor), Burak Karaduman (Diyarbakırspor), Basem Abbas (Diyarbakırspor), Thierry Tazameta (Diyarbakırspor), İbrahim Ege (Denizlispor), Mehmet Sedef (Ç.Rizespor), Ercüment Kafkasyalı (Hacettepespor), Erdinç Yavuz (Diyarbakırspor), Martin Klein (Teplice), Kanfory Sylla (İstanbul B.Ş.Bld.Spor)

Gidenler (16): Mehmet Ayaz (K.Erciyesspor), Serhat Akyüz (İstanbul B.B.), Ferdi Başoda (Boluspor), Abdulvahit Karacabey (Göztepe), Volkan Koçaloğlu (Giresunspor), Dursun Karatay (Serbest), Eray Birnican (Serbest), Haluk Tanrıseven (Göztepe), Ömer Hacısalihoğlu (Giresunspor), Tayfun Türkmen (Bugsaş Spor), Koray İçten (Karşıyaka), Umut Kekilli (Serbest), Zafer Demir (Serbest), Uğur Akdemir (Serbest), Yusuf Kurtuluş (Serbest), Mehmet Şen (Altay)

-MANİSASPOR-

Gelenler (8): Kahe (Gençlerbirliği), Semavi Özgür (Ankaragücü), Ömer Aysan Barış (Trabzonspor), Gökhan Emreciksin (Kayserispor), Ahmet İlhan Özek (Bozüyükspor), Nicolae Marius Dica (Catania), Recep Biler (Gaziantepspor), Murat Erdoğan (Kasımpaşa),Makukula

Gidenler (8): Güven Varol (Ankaragücü), Mehmet Nas (Sivasspor), Ersen Martin (Kasımpaşa), Mustafa Aşan (Akhisar Belediyespor), Murat Gürbüzerol (Akhisar Belediyespor), Tuncay Süren (Akhisar Belediyespor), Kemal Okyay (Adanaspor), Orkun Usak (Konyaspor)

-MEDİCAL PARK ANTALYASPOR-

Gelenler (11): İlkem Özkaynak (Ankaragücü), Kerem Şeras (Gençlerbirliği), Yenal Tuncer (Bursaspor/kiralık), Deniz Barış (Fenerbahçe), Ivan Radaljiç (Gençlerbirliği), Tuna Üzümcü (Bursaspor), Gregory Proment (Caen), Kenan Özer (Beşiktaş), Erkan Sekman (Gaziantespor), Tajbakhsh Aryan Taj (İngiltere 2. Ligi'nden), Uğur İnceman (Beşiktaş)

Gidenler (13): Hasan Sönmez (Serbest), Yalçın Ayhan (Gaziantespor), Şenol Can (Gaziantespor), Orhan Ak (Serbest), Erhan Güven (Kiralıktı, Beşiktaş'a geri döndü), Radoslav Batak (Serbest), Vahap Işık (Serbest), Korhan Öztürk (Serbest), Michael Jedinak (Kiralıktı, Gençlerbirliği'ne geri döndü), Kerim Zengin (Serbest), Hakan Özmert (Karabükspor), Fatih Ceylan (Karabükspor), Gürhan Gürsoy (Serbest)

-SİVASSPOR-

Gelenler (7): Mehmet Nas (Manisaspor), Ceyhun Eriş (Assyriska FF), Ricardo Pedriel Suarez (Giresunspor), Sedat Yeşilkaya (Kasımpaşa), Deniss Ivanovs (Ajax Cape Town), Sead Ramovic (Tromso), Alioum Saidou (Kayserispor)

Gidenler (7): Musa Aydın (Bucaspor), İbrahim Dağaşan (Bucaspor), Lucien Aubey (Serbest), Michael Petkovic (Serbest), Yasin Çakmak (Serbest), Akeem Oriyomi Agbetu (Samsunspor'a kiralandı), Elrio Van Heerden (Kiralıktı, Blackburn Rovers'a döndü)

Fatih Sultan Tekke Beşiktaş'ta...

0 yorum


Beşiktaşımız transferin son günü olan 1 Eylül'de forvet arayışlarını Fatih Tekke ile noktalamış oldu.
Hem yerli oyuncu olması ile hem de düşük bonservis bedeli ile olumlu bir transfer gerçekleşti.Kafa toplarında üstünlüğü bakımından sene içinde çok fazla sayıda kafa golü görmemize neden olabilecek bir golcüydü Tekke.Umarız bu transfer camiamıza hayırlı olur ve şampiyon olmamızda büyük pay sahibi olur.

Fatih Tekke:
-Kariyerim açısından son derece önemli bir transfer. Beşiktaş yönetimine beni bu transfere layık gördükleri için teşekkür ediyorum. Burada büyük başarılara imza atacağımı düşünüyorum. Basında speküle edildiği gibi herhangi bir sakatlığım yok. İki hafta içinde tam anlamıyla hazır olurum.

Fatih Tekke Kimdir?

Fatih Tekke 9 Eylül 1977 yılında Trabzon`un Sürmene ilçesinde doğdu.

17 yaşında Trabzonspor A takımına yükselen; Hami Mandıralı,Ünal Karaman,Tolunay Kafkas,Abdullah Ercan,Ogün Temizkanoğlu,Orhan Kaynak`lı kadroda yer alan Fatih Tekke, tecrübesizliği ve agresifliği yüzünden Altay Spor Kulübü`ne kiralandı. Altay`da futbol hayatını sürdürürken Çanakkale Dardanelspor maçında ayağı kırıldı.

`TRABZONSPOR İLE SÜPER LİG GOL KRALLIĞI, ZENIT İLE UEFA KUPASI ŞAMPİYONLUĞU`

Bu dönemde Trabzonspor`dan ayrılıp Gaziantepspor`da top koşturan Fatih Tekke, buradaki formuyla A Milli Takıma kadar yükseldi. Bu formundan sonra 2002-2003 sezonunda Trabzonspor`a geri döndü.Takıma katılmasıyla Trabzonspor 2 Türkiye Kupası Şampiyonluğu ile birlikte 2 lig ikinciliği kazandı. Ayrıca 2004-2005 sezonunda 31 golle gol kralı oldu. 2006-2007 sezonunun başında 7.5 milyon euro bonservis ücreti ile Rusya`nın Zenit takımına transfer oldu. Zenit Saint Petersburg forması ile 2007-2008 Sezonu Rusya ligi şampiyonlugu yaşamış ve UEFA Kupası Finalinde İskoçya`nın Glasgow Rangers takımını yenerek UEFA kupasını kaldırmıştır. Finaldeki futboluyla UEFA internet sitesinde (uefa.com) okurlar tarafından maçın adamı seçilmiştir.

Kişisel Başarıları

* 2008 UEFA Kupası Şampiyonluğu Zenit
* 2008 Rusya Süper Kupası Şampiyonluğu Zenit
* 2007 Rusya Ligi Şampiyonluğu Zenit
* 2004-2005 sezonu Turkcell Süper Ligi gol kralı (31 gol)
* 2004 Türkiye Kupası Şampiyonluğu Trabzonspor
* A Millî Futbol Takımı`nın tarihindeki 500. golünü attı.
* 2005 yılında Dünya`da en çok gol atan ikinci futbolcu ödülünü kazandı.
* A Millî Futbol Takımı `nın en çok gol atan 10. futbolcusu.